The End

15.07.2022 / Deneme / Sinema

“Tanrı, Amerika’yı korusun”

The End

Her şey klasik bir Amerikan filmi gibi bitti. Üçüncü sezon 7. bölümün sonunda Amerika gerçek yüzünü baya baya gösterecek diye bekliyordum ama yine mutlu sona bağladı. Asker çocuk Homelander’ın kendi çocuğu olduğunu öğrenince birden ait olma hissine kapılmıştı. Hatta Homelander’ı arayıp durumu da belli etti. Fakat ondaki bu yalnızlık ve bir yere ait olamama hissi Homelander’da daha fazla mevcuttu. Homelander oğlunu da alıp getirdi. ‘Bak bu senin torunun’ dedi ama Asker çocuk ‘en vazgeçilmez ben olucam’ demeye kalkıp alayına isyan moduna geçince Homelander ile diğer Süperboys karşıtı karakterlerin hepsi asker çocuğa yüklendi ve bir şekilde onu yok etmeyi başardılar.

Burada kırkların ve ellilerin Amerika’sını temsil eden Asker çocuk; yıkıcı, yok edici ya da o dönem Sovyetler Birliği’ne karşı ve Nazilere karşı süper güç olmanın dayanılmaz ağırlığıyla Rusya çökünce tek süper güç olduğunu resmediyordu adeta.

Homelander’ın Asker çocuktan tek farkı daha feminen olmasıydı. Seksenler ve doksanlardan sonra ikibinlerde gizli kapılar ardında istediğini yapmaya çalışırken biraz daha manik depresif bir Amerika’yı temsil ediyor Homelander.

Bunu babası olan Asker çocuğun şu sözlerinden anlıyoruz: “Keşke seni ben yetiştirebilseydim, o zaman böyle zayıf olmazdın.” Bu cümle birilerinin eskiye olan özlemini dile getiriyor gibi.

Her neyse süper yedinin içinde Homelander’a düşman olanlarla, geçici süper güçlere sahip olup onu alt etmeye çalışanlarda bir nevi Amerikan iç muhalefetini temsil ediyordu. Ama ne oldu? Yine intikamlarını ertelemek zorunda kaldılar. Çünkü Homelander’ı yok etmek için bir başka dengesiz gücü kullanmaya kalktıkları için başarısız oldular.

Ortaya öyle bir resim çıktı ki Asker çocuğu ortadan kaldırmak için Homelander ile beraber hareket etmek zorunda kaldılar. Bu da seyirciyi; hiç kimsenin istediğini elde edemediği bir dünyada mazlumun ahının ahirete kaldığı gerçeğiyle baş başa bırakıyor.

Zaten bu kadar Amerika’yı üstündeki üniformayla temsil eden bir karakteri yerin dibine batırabileceklerini düşünmüyordum.