Bahar Alerjisi İçin 4 Bitkisel Çay

30.03.2021 / Sağlık / Genel

Bahar döneminde her yerin yeşile bürünmesi birçok insana huzur verir. Fakat alerjisi olanlar için polenler rahatsız edici olabilir.

Bahar mevsimi herkes için neşe ve mutluluk kaynağı olmuyor. Baharla birlikte etrafta uçuşmaya başlayan polenlerin, tozların, akar böceklerin, küf mantarlarının ve bunlara ek olarak tüy değiştiren hayvanların dökülen tüylerinin alerjik reaksiyonlara neden olmasından dolayı bahar alerjisi olanlar bahar döneminin bir an önce geçmesini isterler.

Polenlerin ve tozların bahar mevsiminde havaya karışmasıyla ortaya çıkan bahar alerjisi, birçok insanı rahatsız edebiliyor. Bu durumdan korunmak içinse birkaç bitkisel çayı denemekte fayda var.

Papatya Çayı

Antibiyotik etkisi bulunan papatya, alerjik reaksiyonların tedavisinde kullanılabilir. Papatyanın canlandırıcı etkisi özellikle vücut direncinin azaldığı bahar döneminde oldukça etkilidir, alerji belirtilerini azaltır, boğaz ağrılarını giderir.

Çok eski zamanlardan beri bir şifa kaynağı olarak kullanılan papatya çayının en önemli faydalarını şöyle saymak mümkün:

• Sindirimi rahatlatıyor, mide kramplarını ortadan kaldırıyor.
• Uykusuzluğa iyi geliyor, sakinleştirici etkisiyle sinirleri yatıştırıyor.
• Nezle ve sinüzite çare oluyor; boğaz ağrısını geçiriyor.
• Kan şekerini dengeliyor, şeker hastalığının neden olduğu göz rahatsızlıklarının da önüne geçiyor.
• Mide bulantısına iyi geliyor.
• Ağızdaki iltihapları kuruturken diş eti hastalıklarına da çare oluyor.
• Alerjik hastalıkların tedavisinde etkili oluyor.
• Adet düzensizliklerini önlüyor, adet sancılarını hafifletiyor.
• Bağırsak iltihaplanması tedavisinde kullanılıyor, bağırsakları hareketlendiriyor.
• Karaciğeri çalıştırıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

Papatya Çayı Nasıl Demlenir?

• Suyu ocakta kaynatın.
• Ardından aktarlardan kolayca temin edebileceğiniz kurutulmuş papatyaları kaynamış suyun içine atın.
• 3 dakika kadar demlenmeye bırakın.
• Ardından çayı süzgeçten geçirip çiçek kısımlarını süzün.
• Çayınız hazır. Dilerseniz içine bal ve limon ekleyerek de tatlandırabilirsiniz.

Lavanta Çayı

Lavanta, bahar alerjisinin burun akıntısı ve genizdeki kaşıntı belirtilerinde etkili bir bitkidir. Baharda akarların ve uçuşan tozların neden olduğu hapşırmanın yatıştırılmasında lavanta ile hazırlanan çay uygulanabilir.

Lavanta çayı, aç karnına ya da akşam yemeklerinden en az 2 saat sonra içilmelidir. Lavanta çayının faydalı etkilerinden yaralanmak için, tatlandırılmadan içilmesi önerilmektedir. Başlıca faydaları şöyledir:

• Lavanta çayı yüzyıllardan beri, sinirleri yatıştırmak, romatizmal ağrıları gidermek ve uyku bozukluklarının tedavisi için kullanılmaktadır.
• Tıpkı melisa çayı gibi, psikolojik rahatsızlıklar ve depresyon üzerinde iyileştirici özelliklere sahiptir.
• Sinir sistemini güçlendirerek, tansiyon problemlerini azaltan lavanta çayı, baş ağrıları ve migren tedavisine yardımcı olmaktadır.
• Mide ve bağırsakla ilgili rahatsızlıklar üzerinde iyileştirici niteliklere sahiptir.
• Dolaşım bozukluklarının doğal tedavisini destekler, aynı zamanda iyi bir iştah açıcıdır.
• Adet döngüsünü düzenler ve cilt problemleriyle savaşır. Akneli bölgelere tonik şeklinde uygulanarak, pürüzsüz bir cilt görünümünü destekler.
• Lavanta çayı, detoks etkisiyle, karaciğerin temizlenmesine ve düzenli çalışmasına destek olur. Bu niteliğiyle; sarılık, Hepatit B, C ve karaciğer yetmezliği gibi hastalıklar üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır.
• Saç dökülmesi şikayetleri için şifalı etkileri bulunan lavanta çayı, ılındıktan sonra temiz saça friksiyon şeklinde uygulanarak yarım saat bekletilir ve durulanır. Saç köklerinde kan akışını hızlandıran bu uygulamayla, saçlar canlı ve parlak bir görünüm kazanmaktadır.

Lavanta Çayı Nasıl Demlenir?

• 1 su bardağı içme suyu kaynatılarak içine 1 tatlı kaşığı lavanta eklenir.
• Bu işlemden sonra ocağın altı kısılarak, lavanta çayının 6 dakika demlenmesi sağlanır.
• Demlenen çay ılıdıktan sonra süzülerek içilebilir.

Isırgan Otu Çayı

Bahar alerjisinin tedavisinde en sık kullanılan bitkisel çaylardan biri de ısırgan otu çayıdır. Ancak öncelikle belirtmek gerekir ki kan şekeri seviyesi düşük olanlar doktor görüşü almadan bu çayı tüketmemeliler.

Isırgan otu bitkisinin kökü, tohumları, gövde ve yapraklarından elde edilen ısırgan otu çayı, şifalı etkileriyle birçok rahatsızlığın tedavisine destek olmaktadır. Isırgan otu çayının başlıca faydaları şu şekildedir:

• Kanı temizleyici niteliğe sahip olan ısırgan otu çayı, tıpkı karabaş çayı gibi mantar hastalıkları ve egzamaya karşı etkilidir.
• Çeşitli rahatsızlıkların neden olduğu şiddetli baş ağrılarını dindirmeye yardımcı olur.
• Kan şekerini dengeler. Vücuda enerji ve zindelik verir.
• Soğuk algınlığı ve gribe karşı vücudu savunur.
• Kan yapıcı özelliğiyle sarılık ve anemi gibi hastalıkların belirtilerini hafifletir.
• Böbrek taşları, idrar yolu hastalıkları ve enfeksiyonların tedavi sürecini hızlandırır.
• Isırgan otu çayıyla yıkanan saçlar kepekten arınırken, canlı ve parlak bir görünüme kavuşur.
• Gargarası nefesi ferahlatır. Isırgan otu çayının cilt sorunları üzerinde de iyileştirici etkisi bulunmaktadır.

Isırgan Otu Çayı Nasıl Demlenir?

Isırgan otu çayı pek çok farklı yöntemle hazırlanabilir. Bunlar arasındaki en kolay tarif 1 bardak kaynamış su içerisine, 1 çay kaşığı kurutulmuş ısırgan otu atmak ve bitkiyi 10 dakika süresince demlenmeye bırakmaktır.

Isırgan otunun demlenme işlemi, bitkinin ihtiva ettiği sağlığa faydalı bileşenlerin suya geçmesini sağlarken, ciltte tahrişe neden olan kimyasalları da etkisiz hale getirir. Dolayısıyla ısırgan otunun en az 10 dakika boyunca demlenmesi oldukça önemlidir. İyi demlenmeden içilen ısırgan otu çayı, mide ağrısı ve boğazda kaşıntıya neden olabilmektedir.

Keçiboynuzu Çayı

Keçiboynuzu ile hazırlanan bu kür, bahar alerjisi yaşayan kişileri rahatlatarak burunda ve genizde görülen kaşıntıları giderir. Keçiboynuzu aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirerek, antialerjik ve antibakteriyel yapısıyla alerjik belirtilerin ortadan kalkmasında etkilidir.

Keçiboynuzu fosfor, kalsiyum ve E vitamini açısından oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. A, B, B2, B3 ve D vitaminlerini barındıran keçiboynuzu; aynı zamanda çinko, demir, magnezyum gibi minerallere ve yüksek şeker miktarına sahiptir. Vücut için doğal bir güç ve besin kaynağı olan keçiboynuzu, çay olarak yaygın bir şekilde tüketilir.

Keçiboynuzu çayının başlıca faydaları şu şekildedir:

• Kemiklerin güçlenmesine yardımcı olan keçiboynuzu çayı, kemik erimesine karşı koruyucu özelliktedir.
• İçeriğinde yer alan çinko, potasyum ve demir ile kan hücrelerinin yapımında etkili olduğu bilinen keçiboynuzu çayı, aşırı kilo kaybı, kansızlık ve demir eksikliği tedavisinde destekleyicidir.
• Prostat enfeksiyonlarının tedavi sürecinde etkili olduğu ve erkeklerde görülen cinsel problemleri önlediği düşünülmektedir.
• Balgam söktürücü özelliği ile akciğeri rahatlatır. Bronşları açar ve nefes alışverişini düzenlemeye yardımcı olur.
• Çocuk ve yetişkinlerde ishale karşı kullanılan keçiboynuzu çayı, bağırsak parazitlerinin yok edilmesinde faydalıdır.
• Sindirime yardımcı olan keçiboynuzu çayı, midede yanma ve şişkinlik gibi sorunların azalmasında etkilidir.

Keçiboynuzu Çayı Nasıl Demlenir?

Keçiboynuzu çayı iki farklı şekilde hazırlanır.

Demleme şeklinde yapılan ilk tarifte, 4 – 5 adet yıkanmış keçiboynuzu 1 litre kaynamış suya atılarak 45 dakika bekletilir. Eğer keçiboynuzları suya parçalanarak atılırsa, 20 dakika beklenmesi yeterlidir.

Keçiboynuzu çayının diğer bir hazırlama yöntemi ise haşlama yöntemidir. Kaynamakta olan yarım litre suya 5 adet keçiboynuzu atılarak, kısık ateşte 10 dakika kaynatılır. Sonrasında süzülerek sıcak ya da soğuk olarak içilir.