Eski Hikaye

29.09.2020 / Deneme

İstemem olacak olan her ne varsa. Günahkâra düşsün cennet. Azıcık nasibim varsa şu dünyada, Rabbim ömrüme seni yazsın ilelebet.

Derler ki gökyüzü altında söylenmemiş bir tek sözcük yok.

Oysa senin bana hiç söylemediğin kelimeler var. Hep susacak mısın böyle?

…..

Bir cevap bekledi kız.

Dili dönmedi oğlanın.

Elini kalbine koydu. Öylece bekledi bir süre. Hani söylemeyecekti ya.

Kendisini ölecekmiş gibi hissetti.

Ben dedi oğlan:

Ben sana ait bu kalbin sahibiyim. Senden başka yönüm yok. Susmak canımı yakıyor. Ve benim yangınım cehennemin tavanı kadar büyük. Ama yine de gözlerine bakmaya utanırım. Utanırım elini tutmaya. Dilim yalan derse, canımı alsın Allah. Sadece korkuyorum sana doyamadan ölürüm diye.

Dile getirirsem bu büyü bozulacakmış gibi hissediyorum.

Ses olup dilimden düşerse kelimelerim, bir daha hiç sevmeyecekmişsin gibime geliyor. İyisi mi? Al kalbimi benden. Al senin olsun. Belki o zaman diner ateşim.

Bir gün cesaret eder miyim bilmiyorum. Lakin bilesin ki ben eksik kalanım. Sen tamam edensin.

Ben dedi kız;

Seni sabah namazlarım kadar çok sevmiyorsam kurusun kalbim ve kopsun kıyamet.

İstemem olacak olan her ne varsa.

Günahkâra düşsün cennet.

Azıcık nasibim varsa şu dünyada, Rabbim ömrüme seni yazsın ilelebet.

Kelimeler dua olup göğe yükseldi. Akmadı zaman ve ilerlemedi hayat. Şimdi bir Neşet ERTAŞ türküsü dinlemeliydi.

Sahi bir çift gönle kaç türkü değer biçilirdi..