Yunus Aleyhisselâm'ın Kıssası

01.03.2022 / Din / Genel

(Ozanca Bal Meal’den)

..

Yunus Aleyhisselâm'ın Kıssası

Nisâ 163

[Ey Muhammed]!

Muhakkak ki biz vahyettik[1] sana / buyruklarımızı biz bildirdik; 42/52

Yunus’a da biz bildirdik / onu dinimizi yaymakla vazifelendirdik.

Tâhâ 47-48

[Ey elçiler! Halkınıza şunları söyleyin dedik]:

Şüphesiz, Allah benim de sizin de Rabbiniz;

Öyleyse, hepiniz yalnızca Ona kulluk ediniz!

Budur dosdoğru yol, [doğru yoldan gidiniz]![2]

[İdarecilere de gidiniz!]

Ve onlara şöyle söyleyiniz:

Bizler Rabbimizin elçileriyiz.

Halkınıza azap etmeyiniz / zulmetmeyiniz!

Şu kesin ki, geldik biz size Rabbimizden ayetlerle;

Selâm / ahiretteki huzur ve hoşnutluk,[3] biz elçilere uyan kişilerle;

Vahye göre azap, getirdiklerimizi yalanlayanlarla ve sırt çevirenlerle.[4]

En’âm / 84

Peygamberlere hidayeti [vahiyle][5] biz gösterdik;

Yunus’a da hidayet ettik / doğru yola yönlendirdik.

[Biz ihsan sahiplerini bilir ve onları severiz]; 2/105; 3/134, 148; 5/13, 93

Muhsinleri / titiz kulları hidayetle ödüllendiririz.

En’âm / 86

Yunus sâlihlerdendi / kendisine ve başkalarına faydalı biriydi.

[Hidayet üzereydi. Vahiy sayesinde] âlemler üzerine faziletliydi.

Enbiyâ / 87

Balık kafadarı [6] sâlih biriydi ama (kavmine)[7] öfkelenip (Rabbinden izinsiz)[8] çekip gitmişti;

Bu asabî isyankâr tavrından dolayı, kendisine bir ceza takdir etmeyeceğimizi zannetmişti. 

Sâffât / 139

Yunus aslında elçilerdendi / Allah ile kulları arasında aracıydı;

Sâffât / 140

[Ama Rabbinden izin almadan], tıka basa dolu bir gemiyle kaçtıydı;

Sâffât / 141

[Gemide] bir kuraya / ad çekmeye katıldıydı;

Kaybedenlerden olduydu [da denize atıldıydı].

Sâffât / 142

O aşırı bir pişmanlık içerisinde kıvranıyorken,

İri bir balık ağzıyla kaptı onu [denizde yüzerken].

Enbiyâ / 87

Sonra seslendi [bize] karanlıklar arasından,

(Okyanusun altından ve balığın karnından):[9]

“[Rabbim]! Başka ilâh yok, varsın yalnızca sen;

Uzaksın kusurlardan / temizsin eksikliklerden.

Zalimlerden biri oldum sahiden ne yazık ki ben.”

Enbiyâ / 88

Olumlu cevapladık onun bu nidasını / kul olma çağrısını;

Giderdik gayrı kendisinden endişesini / gamını / tasasını.

İşte böyledir, [bizim günahlarından dönenlere karşı tavrımız];

Müminleri / hatasını onaranları, nifaktan / azaptan kurtarırız. 20/40

Sâffât / 143

Olmasaydı o ortamda sürekli tesbih edenlerden biri,

Sâffât / 144

Diriliş Günü’ne kadar, kalırdı o balığın karnında [dipdiri].

Kalem 49            

Telafi etmeseydi geçmiş hatasını / tedarik etmeseydi Rabbinin nimetini,

Onu, kınanmış bir vaziyette ıpıssız bir araziye atardık[10] / alçaltırdı kendini.

Kalem 50            

[Rabbi baktı ki, Yunus tedarikli davrandı];

Seçti kendisini, yeniden sâlihler arasına aldı.

Enbiyâ / 88

Olumlu cevapladık biz onun nidasını / dönüş yakarısını

Giderdik artık kendisinden endişesini / gamını / tasasını.

İşte böyledir, [bizim günahlarından dönenlere karşı tavrımız];

Müminleri / hatasını onaranları, nifaktan /azaptan[11] kurtarırız. 20/40

Sâffât / 145

Neticede kumluk bir alana / sahile çıkarttık onu pelte gibi bir durumda;

Sâffât / 146

(Ona gölgelik olması için)[12] geniş yapraklı bir servilik [13] bitirdik başucunda.

Sâffât / 147

Kendisini, yeniden nüfusu yüz bin veya daha fazla insanlara elçi gönderdik;

Sâffât / 148

Bu kez hepsi iman ettikleri için biz de onları bir süreye kadar daha geçindirdik.

Yûnus / 98

Yunus’un toplumunun kasabası dışında bir tane daha olsaydı, fakat olmadı ne yazık;

(Biletleri kesildikten sonraki)[14] inananlar içinde, imanlarından salt onları yararlandırdık.

İman eder etmez de dünya hayatındaki o rezillik azabını üzerlerinden kaldırdık; (4/147)

Kendilerini bir süre daha (dünya nimetleri içerisinde, kasabalarında) barındırdık.

Kalem 48            

[Bu kıssadan hisse kapmak isteyenler kendi yaşamlarına]

Şikâyet etmeden sabretsinler, Rablerinin tüm kararlarına! 

[Sabretmeyip de], benzemesinler sakın Balinanın Arkadaşına.

[Balığın göbeğinde], artık öfkesini yutmuş bir hâlde yalvarana. [15] (3/134)

Yunus Aleyhisselamın Kıssası

[1] «Vahiy, Allah’ın dilediği emir, hüküm ve bilgileri peygamberlerine bildirmesidir.»

[2] Bkz. Meryem 36

[3] Mustafa İslâmoğlu Meali Kadr 5 Açıklaması: Selâm, "barış, huzur, saadet, af, mağfiret" manalarını kapsar.

[4] Bkz. Tâhâ 47-48

[5] [39/23]

[6] Zünnûn kelimesini Suat Yıldırım “Balığın yoldaşı”, Cemal Külünkoğlu “Balık sahibi / balık arkadaşı” olarak tefsir etmiştir.

[7] Ali Fikri Yavuz Meali

[8] Abdullah-Ahmet Akgül Meali

[9] Abdullah-Ahmet Akgül Meali

[10] Süleymaniye Vakfı Meali Açıklaması: Balina ve yunuslar (deniz memelileri), eceli gelince çoğunlukla karaya vurur ve orada ölürler. Yunus'u (a.s.) da böyle bir deniz memelisi yuttuğu için bu ayete göre onun karnından çıkmasaydı, balık karaya vuracak ve onun vücudu Yunus aleyhisselamın kabri olacaktı.

[11]  22:22

[12] N. Boleli & N. Beki

[13] Tevakku Sözlük. * Fidanlık Çalılık Fundalık Yeşillik Çimenlik. * Mehmet Türk Meali: Yaktîn, bal kabağı cinsinden gövdesiz, çabuk yetişen, çok çatallanıp uzayan ve yaprakları büyük olduğundan gölgelik yapabilen bir ağaç türü demektir.

[14] (M. İslâmoğlu)

[15] Balık yutana kadar öfkesini (21/87) dışında tutmuştu.