Tüzel Kişilerin Hak Ehliyeti
Kişi ve mal toplulukları tüzel kişilik kazanmakla birlikte hak ehliyetine de sahip olurlar.
Geçmişten günümüze farklı araç ve gereçler ile yapılan savaşlar taş ve sopa ile başlamış ve biyolojik silahlar ile devam etmektedir.
Biyolojik silahlar aslında uzun zamandır kullanılıyor. Sadece basında çok fazla yer edinmedikleri için pek bilinmiyorlar. 2020 yılı içerisinde patlak veren Koronavirüs salgını hakkında da biyolojik savaş dedikoduları çok fazla yapılmaktadır.
Biyolojik savaşlarda bakteriler, riketsialar, virüsler, funguslar, protozoalar gibi mikroorganizmalar savaş aracı olarak kullanılır. Bu mikroorganizmalara biyolojik ajan adı da verilmektedir.
Biyolojik silah kullanımına ilişkin örnekler Kartacalı General Hannibal’ın Bergamalı düşman gemilerini alt etmek için yılan zehri kullandığı M.Ö. 190 yıllarına kadar tarihlendirilmektedir.
İngiltere ve Fransa arasında geçen Yedi Yıl Savaşları’nda da çiçek virüsünün kullanıldığı birçok tarihi kaynakta yer almaktadır. Ayrıca Birinci Dünya Savaşı’nda Almanlar müttefiklerinin at ve sığırlarına gizlice şarbon ve ruam hastalıklarını bulaştırmıştır. Almanların Ruslara karşı 1915 yılında veba kullandıklarına ve İtalya’ya karşı kolera kullanma girişimde bulunduklarına dair söylentiler mevcuttur.
Japonya da tarihte biyolojik silah araştırmalarına katılmış ve Çin’in 11 şehrine yaptığı biyolojik saldırı sonucunda tifo, kolera ve veba salgınlarını kullanarak on binlerce Çin halkını öldürmüştür. Bu saldırıları düzenlerken birkaç farklı yöntem kullanılmıştır. Bakteri içerikli bomba kullanan Japonlar, veba hastalığına yakanmış pirelerle dolu pirinçleri uçaklarla Çin topraklarına atarak salgın oluşturmuştur.
Toplumlar ve hükümetlerin biyolojik silahlara karşı gösterdikleri tepkiler uluslararası bir anlaşmanın ortaya çıkmasını sağlamıştır.1972 yılında, genelde Biyolojik Silahlar Anlaşması olarak adlandırılan Bakteriyolojik ve Toksin Silahlarının Geliştirilmesi, Üretimi ve Depolanması ve İmhası’na dair anlaşma 79 ülke tarafından imzalanarak 1975 yılında yürürlüğe girmiştir. Bugün 170’den fazla ülkenin taraf olduğu bu anlaşma biyolojik ajanların saldırı amaçlı geliştirilmesi, üretilmesi, stoklanması, temin edilmesi ve kullanılmasını yasaklamaktadır.