Pervanenin Kolları
Kendi ellerimizle var ediyoruz / Ölüm pervanemizi… / Özenle seçip büyütüyoruz / -pervanenin kollarını… / Kendi ellerimizle var ediyoruz
Kendi ellerimizle var ediyoruz / Ölüm pervanemizi… / Özenle seçip büyütüyoruz / -pervanenin kollarını… / Kendi ellerimizle var ediyoruz
Oysa şu an zamanın durması gerekliydi / Minik bir kalp atışında gizlenmişti / Masmavi gökyüzünün gelinliği / Beyaz bulutlar dans ederken…
Sanki kötü durumlar, can sıkan konuşmalar hep peş peşe oluyor. Ve bir süre sonra avazı çıktığı kadar “yeter!" diye bağırmak istiyor insan.
Birbirini bağlayan, birbirini koparan, bazen de çarpıştıran yollar… / Sahi yollar ne kadar etkili, hayat üzerinde?
Pişmanlık ne zaman sarar benliğini? / Delilik gelince mi gelmeden önce mi? / Uçurumun kenarında mı yoksa denizin dibinde mi?
Odak noktamız ilk etapta kendimiziz. Narsistik bir fikir olarak değil. Eğer biz yok isek onların varlığı ve düşünceleri boşluktan ibarettir.
Deniz olan yerin çok sırrı vardır... / Büyük dalgalarında sakladığı acılar. / Durgun, sakin sularında sevda dolu anılar…
Hiç gitmemiştim der gibi… Hoş geldin hüzün, hoş geldin yağmur... Oysa hiç bilemeyeceğim duvarın arkasını, Masmavi deniz, masmavi gökyüzü...
Birkaç nefes ver ve sonra nefes al tekrar.. Birkaç nefes ver ve sonra nefes al yine. Ve işte sonunda elinde kocaman bir balon.
Cümlelerinin nereye gideceğini kestiremiyorsan; hangi kelimeyi kullansam tam olarak hissettiğimi yansıtır diyorsan. Zordur başlamak.