
2025 Ocak Konut Fiyatları: Nominalde 25 Artış, Reel Düşüş Devam Ediyor!
Türkiye’nin önde gelen proptech şirketi Endeksa, Ocak 2025 Konut Değer Raporu’nu açıkladı.
Padişah Vahdettin tarafından 9. Ordu Müfettişi görevi ile Mustafa Kemal, Samsun’a görevleri genişleterek gönderilmiştir.
Samsun’a Bandırma Vapuru ile yola çıkan Mustafa Kemal’i Sinop’a kadar İngilizler takip etmiştir. Mustafa Kemal’in İngilizlerin elinde bulunan Samsun’a gittiğini gören askerler takibi bırakıp İstanbul’a geri döndüler.
Mustafa Kemal’in Samsun’a ayak bastığı gün kurtuluş mücadelesinin başladığı gündür.
Mustafa Kemal, görevi gereği hızlı bir rapor hazırlamıştır. Bu raporda Türk nüfusunun Rumlardan fazla olduğunu belirtmiş ve Türklerin saldırılara maruz kaldığını yazmıştır. Gizli bir dille de İngilizler tarafından takip edildiğini belirten Mustafa Kemal, Samsun raporunu açıkladıktan sonra Havza’ya geçmiştir.
25 Mayıs’ta Havza’ya geçen Mustafa Kemal, büyük coşku ile karşılanıyor. Bu karşılama sonrasında İzmir işgalini öğrenen Mustafa Kemal, İzmir raporu ister. Albay Süleyman Fethi Bey’in de şehadet haberini alan Mustafa Kemal, Albay Süleyman Fethi Bey için “Gıyabi Cenaze Namazı” kıldırır. Ayrıca Havza genelgesini hazırlar ve İzmir’in işgalinin her yerde protesto edilmesini ister. Bu protesto sırasında Rumlara ait hiçbir yerin zarar görmemesi emri vermiştir. Bunun açıklamasını da “1000 Türk ölürse sorun olmaz ama 1 Rum ölür ise sorun olur” şeklinde belirtir.
Mondros Ateşkes Antlaşması gereğince orduların dağılması gerekiyordu. Ama Samsun’da ordu dağılmadığı için Mustafa Kemal gönderilmişti. Mustafa Kemal de milli mücadeleyi uyandırmak için orduyu dağıtmamış ve Mondros Ateşkes Antlaşması'na aykırı davranmıştır.
Mustafa Kemal bu seçeneklerin hiçbirisini kabul etmemiştir. Hatta İstanbul’a döndüğü zaman yaveri olan Abbas’a “Geldikleri gibi giderler” demiştir.
Mustafa Kemal’in amacını anlayan Damat Ferit Paşa, geri çağırmıştır. Fakat bu isteği reddeden Mustafa Kemal, Rauf Orbay ve Ali Fuat Cebesoy gibi önemli kişileri de yanına alarak Amasya’ya yola çıkar. Amasya’ya ulaşan Mustafa Kemal, milli mücadelenin amacını belirten bir genelge açıklar.
Mustafa Kemal ilk defa bir genelgeyi tek başına yayınlamadı. Milli mücadeleyi kişiselleştirmekten çıkarmak ve halk desteğini daha fazla alabilmek için Rauf Orbay, Kazım Karabekir (Telgraf ile onay verdi), Cafer Tayyar Paşa (Telgraf ile onay verdi), Cemal Paşa, Rafet Bele ve Ali Fuat Cebesoy ile beraber yayınlamıştır.
Genelgeye imza atmayan İsmet İnönü, birçok kaynağa göre ABD himayesine girmeyi savunuyordur. Ali Fethi Okyar da imzalayanlar arasında yer almıyor.
Yayınlanan Amasya Genelgesi ile Milli Mücadele’nin amacı, yöntemi ve gerekçesi belli olurken ileride ulus egemenliğine dayalı bir devletin kurulacağının ilk işareti verilmiştir.
Telgraf ile yurdun dört bir yanına gönderilen genelge, telgraf sisteminin İstanbul’da olmasından dolayı İtilaf devletlerinin eline geçer. Bu gelişmenin ardından Mustafa Kemal, İstanbul’a çağrılır. Ama Damat Ferit’in, Mustafa Kemal’i görevden aldığını belirttiği telgrafın ardından “Beni sen değil Padişah Vahdettin göreve atadı. Sadece padişah görevden alır” cevabından sonra İtilaf devletleri artık Padişah Vahdettin’e baskı yapmaya başladı.
Padişah Vahdettin, Mustafa Kemal’e bir telgraf çekerek “seni görevden almak zorundayım” demesi üzerine Mustafa Kemal kendisi görevden istifa etmiş ve Milli Mücadeleyi ferdi olarak yürütmüştür. Erzurum’da bulunan Mustafa Kemal, askerlik ve 9. Ordu Müfettişliği görevlerinden istifa etti. Mustafa Kemal, sivil olarak ilk Erzurum Kongresi’ne katıldı. Genelgenin ortaya çıkması sonucunda bir telgraf daha çeken Mustafa Kemal, İstanbul’un Anadoluya hâkim değil tabi olduğunu duyurmuştur.
Damat Ferit Paşa, Kazım Karabekir’den Mustafa Kemal’i tutuklamasını istemiştir. Kazım Karabekir bu emire uymayarak ordusunu da dağıtmadan Milli Mücadeleye katılmıştır.
Mustafa Kemal ve Rauf Orbay, konuk olarak katıldıkları Erzurum Kongresi’nde Kazım Karabekir, iki delegeyi (Cevat Dursunoğlu – Kazım Yurdalan) delegelikten çıkartmış ve Mustafa Kemal ile Rauf Orbay’ı delege olarak kongre üyeleri arasına almıştır. Ardından kongre başkanı olan Mustafa Kemal, yaptığı konuşmasında halkın mecbur olmadıkça göç etmemesini istedi. Halkların birbirlerinden kopmamasını ve kan davalarının da son bulmasını istedi.
63 kişiden oluşan Erzurum Kongresi’ni Şark Vilayetleri, Trabzon Muhafazai Hukuk Cemiyeti ve Kars İslam Şurası tertipledi. Kongre sonrasında Mustafa Kemal tarafından başkanlığını yürüteceği ve 9 kişiden oluşan yasama ve yürütme yetkilerine sahip I. TBMM açılana kadar görev yapacak olan “Temsil Heyeti” kuruldu.
Galip Hoca lakabı ve Reşadı Sani unvanlı Celal Bayar’da bu dönemde kongreler düzenlemiştir.
Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal’in başlatmış olduğu Milli Mücadele’ye maddi destek sağlamak isteyen Azeri, Türkmen, Özbek, Kırgız ve Kazaklar Rusya’ya bağlı oldukları için parayı önce Rusya’ya oradan da Mustafa Kemal’e göndermişlerdir. Ama gönderilen paraların 10/1 ya da 10/3 lük kısmı Rusya’nın Kızılordusuna kesiliyordu. Paralar Rusya’da toplanıp Mustafa Kemal’in mücadelesine aktarıldığı için resmi olarak en çok desteği sağlayan ülke resmi olarak Rusya olarak kayıtlara geçmektedir. İngiltere’nin himayesinde bulunan Hindistan, Pakistan ve Afganistan da Mustafa Kemal’in mücadelesi için kendi aralarında para toplamıştır. Bu parayı Azerbaycan üzerinden göndermek istediler ama Azerbaycan paraların Rusya tarafından kesintiye uğradığını bildiği için bu teklifi kabul etmedi ve bu ülkeler kendi cabaları ile paraları Mustafa Kemal’e ulaştırdı. Fakat paraların ulaştığında Kurtuluş Savaşı sona erdiği için, gelen bu paralar ile “İş Bankası” kurulmuştur.
Damat Ferit, Ali Galip’i Elazığ’a vali olarak göndererek Anadolu’dan Sivas’a kongre için giden kişileri engellemiştir. Kongreyi dağıtmaya çalışmasına rağmen başaramamış ve Mustafa Kemal tarafından tutuklanmıştır. Fakat vali olmasından dolayı serbest bırakılmıştır. Anakara Valisi Muhittin Paşa’da İzmir ve İstanbul’dan gelen tüm trenleri durdurarak kongreye gidecek delegeleri engellemiştir. Yine bu dönemde Fransızların Sivas’ı işgal edeceği söylentisi de kongreye katılımları azaltmıştır. Bu gelişmelerina rdından kongreye 38 kişi katılmıştır.
Mustafa Kemal, kongreden sonra İstanbul ile Anadolu’nun haberleşme sistemini kesti. Kesmeden önce de Padişah’a bir mesaj gönderdi. Bu mesajında Damat Ferit Paşa’nın yapmış olduğu hatalardan bahsetti. Bunun üzerine Padişah Vahdettin olaylara sebep olduğu gerekçesi ile Damat Ferit Paşa’yı görevinden aldı. Yerine Ali Rıza Paşa göreve getirildi. Bu olay sonrasında Temsil Heyeti, İstanbul Hükümet’i karşısında ilk kez siyasi galip gelmiş elde etmiş oldu.
İstanbul Hükümeti, Temsil Heyeti ile görüşme yolları aramıştır. Ali Rıza Paşa, Salih Paşa’yı Mustafa Kemal ile görüşmesi için Amasya’ya gönderir. Bu adım ile ilk defa Temsil Heyeti ile görüşen bir İstanbul Hükümeti, Ali Rıza Hükümeti olmuştur.
Görüşmelerde alınan ilk dört madde Ali Rıza Paşa tarafından kabul edilmedi. Sadece son madde ise değiştirilerek kabul edildi.
Madde 5: Ülke genelinde seçimler yapılıp Osmanlı Mebusan Meclisi açılacak. Bu meclis sadece İstanbul’da açılacak.
İtilaf devletlerinin seçimlere müdahale etmemesini temel sebebi, aleyhlerine bir karar alınamayacağını düşünmeleridir.
Yapılan seçimlerde 3/2 oy alan Mustafa Kemal, hükümetin başına geçmek için İstanbul’a gitmelidir. Ama Damat Ferit Paşa tarafından çıkartılan idam cezasından dolayı gidememektedir. Ali Rıza Paşa’ya çekilen telgrafta bu cezanın kaldırılması istense de kabul görülmez. Çünkü kararı kaldıracak olan merci Ali Rıza Paşa değil, Osmanlı Mebusan Meclisi’dir. Bu kararın alınması için de Mustafa Kemal’in gidip meclisi açması gerekir. Fakat İstanbul’a adım attığı anda İngilizler tarafından yakalanıp meclisi açmadan idam edileceğinden dolayı İstanbul’a gitmemiştir.
Erzurum milletvekili olarak seçilen Mustafa Kemal, bu gelişmelerin ardından Ankara’ya gitmiş ve burada coşku ile karşılanmıştır. Bu coşkulu karşılama sonrasında ileride Ankara’yı başkent ilan edecektir.
Mustafa Kemal’in İstanbul’a gidememesinden dolayı milletvekillerinden kendisini meclis başkanı seçilmesini istedi. Başkan seçilince meclisi istediği yere taşıyabilecekti. Fakat başkan seçilemedi. Çünkü en yaşlı üye olan Reşat Hikmet Bey meclis başkanı seçildi. Bu bir Osmanlı Devleti geleneğiydi.
Mustafa Kemal, milletvekillerinden Müdafai Hukuk grubu kurulmasını da istedi. Fakat bu grup yerine Felahı Vatan adında grup kuruldu. Mustafa Kemal’in iki isteği de yerine getirilmedi.
Alınan bu kararlar ileride Lozan Barış Antlaşması’nın temelini atmıştır. Mebusan Meclisi’nin açıldıktan sonra ilk başkanı Reşat Hikmet Bey, son başkanı ise Celalettin Arif Bey’dir.
Alınan kararları duyan İtilaf devletleri, 16 Mart 1920’de İstanbul’u işgal için askerlerini gönderdi. İtilaf devletleri, Şeyhzadebaşı Karakolu’nda uykuda olan 15 askeri şehit etti ve Mebusan Meclisi’ni bastı. Kaçabilen milletvekilleri Ankara’ya gitti. Kaçamayan 40 tane milletvekili ise Malta’ya sürgüne gönderildi.
Mustafa Kemal’e işgalini haber veren Telgrafçı Manastırlı Hamdi Bey’dir. Hamdi Bey’e soyadı kanunu açıklandığında Martonaltı soyadı verilecektir.
Mustafa Kemal, İngilizlerin yayınladığı duyuruya karşılık “artık benim tek hedefim padişahımızı kurtarmaktır” dediği duyuruyu yayınlamıştır.
İstanbul’un işgali sonrasında I. TBMM, Ankara’da açıldı. İşgal, bu açılışı hızlandırdı.
Ayrıca Bakınız: Kurtuluş Savaşı Cepheleri